DOLAR

32,6010$% 0.12

EURO

35,0335% 0.51

STERLİN

40,6777£% 0.17

GRAM ALTIN

2.426,31%0,14

ÇEYREK ALTIN

4.060,00%0,22

BİTCOİN

2095206฿%-3.67083

a

25 Nisan 2024 Perşembe

DİĞER YAZARLARIMIZ

"Eko Gün'de halkla yeniden buluşmayı bekliyoruz"

"Eko Gün'de halkla yeniden buluşmayı bekliyoruz"
0

BEĞENDİM

ABONE OL

KKTC’nin “ilk eko gün” etkinliği olarak nitelendirilen ve bu yıl 24’üncüsü yapılacak “Eko Gün”, 5 Mayıs Pazar günü Büyükkonuk köy meydanında ziyaretçilerini ağırlamayı bekliyor.

Gün boyu sürecek etkinlikte, canlı müzik, dans gösterileri, Kıbrıs’a özgü yiyecek, içecek ve el işi ürünlerinin satışı yapılacak standalar yer alacak.

Etkinlik, sabah 10.30’da başlayacak ve 18.30’a kadar devam edecek.

Mehmetçik-Büyükkonuk Belediye Başkanı Fatma Çimen Tuğlu, Büyükkonuk Ekoturizm Derneği Başkanı Louis Cemal, Büyükkonuk Muhtarı Mustafa Doğan ve dernekten bazı üyelerin katılımıyla, bugün, Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği’nde basın toplantısı düzenleyerek, Eko Gün etkinlikleri hakkında bilgi verdi, tüm halkı Büyükkonuk Eko Gün’e davet etti.

– Tuğlu: “Eko gün bir marka haline geldi”

Mehmetçik-Büyükkonuk Belediye Başkanı Tuğlu, KKTC’nin bir “ilk eko gün” etkinliği olma özelliği taşıyan Büyükkonuk Eko Gün’ünün, ilk kez 17 yıl önce Ekim 2007’de yapıldığını hatırlatarak, bu yıl 24’üncü kez Eko Gün’e ev sahipliği yapacak olmaktan mutluluk duyduklarını söyledi.

 “21 satış standı ile başlayan bu macera, her yıl daha da gelişerek bugünlere ulaşmış ve bir marka haline gelmiştir” diyen Tuğlu, 5 Mayıs Pazar Günü yapılacak Büyükkonuk Eko Gün’ünde, satışı yapılacak yerel yiyecekler, el sanatları ve etkinliğe katılacak sanatçılarla birlikte halkla yeniden buluşmayı hedeflediklerini söyledi.

Tuğlu, “Bu topraklarda atalarımızın unutulmaya yüz tutmuş kültürel yaşamını, geleneksel yiyecek ve içeceklerimizi, motiflerle işlenmiş olan geleneksel el sanatlarımızı, yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak Mehmetçik-Büyükkonuk Belediyesi’nin kültürel anlamda en büyük hedefidir” diyerek, etkinliğin bu düşünce ile yapıldığını ifade etti.

Tuğlu, etkinlik sahipleri ve belediye için gıda güvenliğinin önemli olduğuna da işaret ederek, üreticiler tarafından stantlarda satışa sunulacak yiyecek ve içeceklerin kontrolleri yapılmış şekilde halkla buluşacağını, ayrıca gün boyunca satışı yapılacak ürünlerin gıda mühendisleri tarafından denetleneceğini de söyledi.

Eko Gün’ün gerçekleşmesinde emeği geçen herkese, tüm katılımcılara ve sponsorlara teşekkür eden Tuğlu, “Dolu dolu bir programla Eko Gün sizi bekliyor. Biz sizleri misafir etmeye hazırız. Siz de hazırsanız 5 Mayıs’da görüşmek üzere” diyerek tüm herkesi Büyükkonuk Eko Gün’e davet etti.

Büyükkonuk Ekoturizm Derneği Başkanı Louis Cemal,  basın toplantısında, büyük uğraşlar vererek, çeşitli desteklerle küçük bir organizasyon olarak düzenlemeye başladıkları Büyükkonuk Eko Günü’nün geleneksel bir etkinliğe dönüştüğünü anlatarak, Eko Gün etkinliğinin özellikle köy kadınlarının ekonomik olarak güçlenmesinde önemli rol oynadığına dikkat çekti.

Louis Cemal ayrıca, dernek olarak üreticilere gıda güvenliği ve gıda etiketleme konusunda eğitimler verdiklerini de belirterek, bunun Eko Gün’de stantlarda satışa sunulan yiyecek ve içeceklerin gıda güvenliği açısından önemine işaret etti.

 

Cemal,  geçmiş yıllarda Büyükkonuk Eko Günü’nün 40 binin üzerinde ziyaretçiyi ağırladığını anımsatarak, bu yıl da Eko Günü’nde çok sayıda ziyaretçiyi ağırlamayı ümit ettiklerini söyledi.

Büyükkonuk köy muhtarı Mustafa Doğan da, “5 Mayıs Pazar günü yapılacak Eko Gün ‘anlatılmaz yaşanır’ diyorum ve tüm halkımızı Büyükkonuk Eko Gün’e davet ediyorum” dedi.

-Eko Gün etkinlikleri

Programa göre, Eko Gün’de; Aytaç Çağın’dan keman dinletisi, Mehmetçik Büyükkonuk Belediyesi Halk Dansları, Karpaz Kızları Gösterisi, Mehmetçik Kültür ve Dayanışma Derneği, HASDER, Gazimağusa Halk Dansları Derneği, Geçitkale Serdarlı Belediyesi ile Dikmen Gençlik Merkezi ekiplerinin halk dansları gösterilerinin yanı sıra Ferdi Usbahalı, Grup Otantik, Osman Özcömert ve Murat Çığ konserleri yer alacak.

Bu yıl, Eko Gün etkinlikleri çerçevesinde ayrıca, Lezzet Sokağı ve Kıbrıs Oyunları Sokağı, ziyaretçilerle buluşacak. Lezzet Sokağında sıcak yemek ve yiyecekler yapılarak ziyaretçilere sunulurken, Kıbrıs Oyunları Sokağı’nda unutulmaya yüz tutmuş geleneksel Kıbrıs oyunlarından oluşan çocuk oyunları çocuklara öğretilecek.

 

Devamını Oku

“Shakespeare’in Şen Kadınları” Lefke’de sahne alacak

“Shakespeare’in Şen Kadınları” Lefke’de sahne alacak
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bağımsızlık Yolu Basın Ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Shakespeare oyunlarına feminist bir yorum getiren Shakespeare’in Şen Kadınları, kadın özgürleşmesi ve emekçilerin karşılaştıkları zorlukları ele alıyor.

 

Baraka Tiyatro Ekibi Sorumlusu Nazen Şansal’ın yazdığı oyunda, Feray Karahüseyin Ergin, Merin Olgun, Muhammed Said Alpsoy, Serap Kızıl ve Şifa Alçıcıoğlu rol alıyor.

 

Shakespeare’in Şen Kadınları’nın özgün müziklerini ise, Sol Anahtarı müzik topluluğu ile müzisyen Ahmet Güvenler hazırladı.

 

12 yaş ve üzeri tüm tiyatro severlerin davet edildiği oyun biletleri 50 TL olup Bağımsızlık Yolu Bölge Örgütleri’nden veya oyun günü kapıdan temin edebilecek.

Devamını Oku

Eski bakan Mehmet Ali Yılmaz evinde ölü bulundu !

Eski bakan Mehmet Ali Yılmaz evinde ölü bulundu !
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Son dakika haberi! Eski Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Ali Yılmaz, İstanbul Beşiktaş’taki evinde ölü bulundu.

Bir dönem Trabzonspor Kulübü’nün de başkanlığını yapan Yılmaz’ın cansız bedeni, evine gelen kızı tarafından bulundu.

Devamını Oku

Halkın Partisi'nden cuma günü yapılacak eyleme destek…

Halkın Partisi'nden cuma günü yapılacak eyleme destek…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

HP’den yapılan açıklamada, “eylemin odağında yolsuzluklara karşı mücadele ve halkın alım gücünün azalması olduğu” kaydedilerek, “HP’nin özellikle son altı aydır ülkedeki yolsuzlukların üzerine kararlılıkla giderek etkili bir mücadele verilebileceğini eylemleriyle gösterdiği ve toplumun da her tür yolsuzluğun önlenmesi için etkili şekilde mücadele edilmesi beklentisinde olduğu” belirtildi.

Kıbrıs Türk halkının iradesine saygı duyulması ihtiyacına vurgu yapılan açıklamada, HP’nin Meclis’ten çekildiği hatırlatıldı ve “Halkın Partisi, bugün gelinen noktada bu türden bir hükümetle sıra dışı yöntemlerle mücadele etmenin daha doğru olacağını herkesin görmesini sağlamıştır.” denildi.

-“Kıbrıs’ta karşılıklı kabul edilebilir bir çözümü destekliyoruz”

Kıbrıs sorununa da değinilen açıklamada, “Halkın Partisi olarak biz bugün var olan statükoyu değil Kıbrıs’ta karşılıklı kabul edilebilir bir çözümü destekliyoruz.” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, kurulacak ortaklığın adının ve nihai şeklinin ne olacağının zaman içerisinde iki halk tarafından belirlenmesi gerektiğine inanç belirtildi.

 

 

Devamını Oku

CTP, Doğancı’da “Toplumsal Mücadele ve Çözüm Süreci Paneli" düzenledi

CTP, Doğancı’da “Toplumsal Mücadele ve Çözüm Süreci Paneli" düzenledi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

CTP’den verilen bilgiye göre, eski Başbakan ve CTP eski genel başkanlarından Ferdi Sabit Soyer yaptığı konuşmada, “1998-2003 arasında Kıbrıs Türk halkı sokakta iktidardı. Doğancı’dan yanan ateş, federal çözümün ateşiydi. Demokratik bir enerjinin yansımasıydı. Bu topraklarda yaşayan halkın iradesi, her şeyin üstündedir. Bunu savunmak hepimizin görevidir” ifadelerini kullandı.

Dönemin sendika temsilcilerinden Ali Gulle, Mehmet Bicen, Ahmet Barçın, Niyazi Düzgün ve aynı zamanda CTP eski Genel Sekreteri de olan Erdoğan Sorakın, Panele katılarak söz konusu dönemde yaşanmışlıkları paylaştı.  

 

-Soyer: “Bir tek Rum Kuzey’e geçerse, ortalık allem gallem olacak diyorlardı”

 

23 Nisan’ın çok büyük anlamlar taşıdığına dikkat çeken Soyer, 23 Nisan 2003’te sınır kapılarının tek yanlı bir kararla açıldığını hatırlattı. Serbest dolaşımın ilk adımlarının gündeme geldiğine işaret eden Soyer, “Bunu sağlayan faktör 2002’den beri yollarda, sokaklarda, her alanda mücadele eden Kıbrıs Türk halkının bizzat kendisiydi” dedi.

Söz konusu güne kadar, “kuş uçmaz, kervan geçmez” sınırların bulunduğuna dikkat çeken Soyer, Güney’e siyasi toplantıya gitmek için de zorluklar yaşandığını kaydetti. Güney’den gazetecilerin Enformasyon vasıtasıyla gelebildiğini, görevli memurların her zaman söz konusu kişilere eşlik ettiğini vurgulayan Soyer, Annan Planı’nın televizyonlarda madde madde konuşulduğunun altını çizdi. Karşılarındaki zihniyetin, “Bir tek Rum Kuzey’e geçerse, ortalık allem gallem olacak” ifadelerini hatırlatan Soyer, sınır kapıları açılırsa, Kuzey çarşısı bitecek propagandası yapıldığını söyledi.

 23 Nisan sonrası sınır kapılarının açıldığını ve insani ilişkilerin geliştiğini belirten Soyer, kapıların açılmasıyla Güney’den Kuzey’e alışveriş yapmaya binlerce kişinin geldiğini vurguladı.

 

-“Kazanımları nasıl elde ettiğimizi unutmamalıyız”

 

Ferdi Sabit Soyer, “10 milyon euroyu aştı Kuzey’den Güney’e ihraç ettiğimiz sanayi ürünleri. Yeşil Hat Tüzüğü’yle birlikte Larnaka Liman’ından gelen birçok turist, Kuzey’deki turizme hayat veriyor. Ercan’dan insanlar gelip Güney’e geçebiliyor. Bütün bunlar mücadele sonucu gerçekleşmiş hadiselerdir” diye konuştu. Söz konusu kazanımların, nasıl elde edildiğinin unutulmaması gerektiğine dikkat çeken Soyer, “Unutursak, elimizdeki imkanları genişletemeyiz” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs Türk halkının referandum talep ettiğinin altını çizen Soyer, Kıbrıs Türk halkının Annan Planı ile birlikte geleceğini  adada şekillendirmek istediğini belirtti. Soyer, “Bu enerjinin ilk noktası, Annan Planı görüşme zemini olarak alınmalıdır” dedi. Meclis’e sevk edilen referandum yasasıyla ilgili de hatırlatmalarda bulunan Soyer, Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) nisap sağlamadığını kaydetti. Söz konusu dönemde hükümette yer alan UBP ile Demokrat Parti’nin (DP) bazı milletvekillerinin cesaretle Meclise girdiğini vurgulayan Soyer, nisap sağlanmayınca oturumun ertelendiğini ve referandum yasasının görüşülmediğini kaydetti.

 

-“Dağ-taş polis doluydu”

Referandum yasasını engellemekle Kıbrıs Türk halkına “bir hiçsin” denildiğini savunan Soyer, “O dönem beni çok üzen bir ifade kullanmıştı Rahmetli Denktaş. Birinci büyük mitingden sonra, ‘Kimsiniz be siz? Sinek gibisiniz’ demişti. Halkın demokratik iradesini gasp edeceksin ve bu hakkı talep eden halka sinek gibisin diyeceksin. Bu hakkın elde edilebilmesi için mücadele zeminine girdik” dedi. Referandum hakkını etkili bir eylemle gündemde sıcak tutmak istediklerini belirten Soyer, Doğancı’da mini referandum yapmaya karar verdiklerini vurguladı.

Söz konusu eylemi planlarken, Bu Memleket Bizim Platformu’nda bulunan bütün siyasi partiler ve sendikalarla görüştüklerini dile getiren Soyer, tüm örgütlerde gölge yönetim kurulu oluşturulmasını kararlaştırdıklarını, çünkü sendika başkanı ya da yetkililerinin tutuklanabileceklerini öngördüklerini vurguladı. Yaşanabilecek senaryoları önceden tahmin ettiklerini ifade eden Soyer, “Bütün arkadaşlarımıza oylama öncesi gerekeni yapacağız ama polis geldiğinde hiçbiriniz polise direnmeyecek. Teksirde bastık oy pusulalarını. Köye yaklaştığımızda, dağ, taş özel birlikler ve polisle doluydu” dedi.

 

– “Dipkarpaz’dan Yeşilırmak’a kadar her bölgede ateşler yakıldı”

Meydana, elinde sandıkla girdiğine vurgu yapan Soyer, kısa bir konuşma yaptığını kaydetti. Mini referandum oylamasına başladıklarını, birinci oyu Fatma Ekenoğlu’nun kullandığını, ardından Mustafa Akıncı ve Mehmet Ali Talat gibi isimlerin de oy kullandığını vurgulayan Soyer, elindeki sandığı almaya gelen bir polis tarafından darp edildiğini anlattı ve bir süre sonra sandığı bıraktığını belirtti. Salonda bulunan bütün sendika başkanlarının tutuklandığını ifade eden Soyer, polisin elinde hazır listeler olduğunu kaydetti, sendika başkanlarının ertesi gün serbest bırakıldığını söyledi.

Söz konusu olayların ardından enerjinin yükseldiğini vurgulayan Soyer, “Kartondan sandıklar yapıldı, referandum istemiyle her yerde yürüyüşler düzenlendi” dedi. Dipkarpaz’dan Yeşilırmak’a kadar her bölgede ateşler yakılmaya başlandığını anımsatan Soyer, 2003’te seçimler sonrası Meclis’te 25’e 25 bir tablo çıktığını anımsattı. 25 milletvekilini Barış ve Demokrasi Hareketi (BDH) ile CTP’nin kazandığına dikkat çeken Soyer, UBP ile DP’nin toplum vekil sayısının da 25 olduğunun altını çizdi. Hükümet kurma çalışmalarında DP ile anlaştıklarını kaydeden Soyer, ilk defa çok kısa bir hükümet programı yapıldığını söyledi.

Soyer, “Bu hükümet, Annan Planı’nı zemin olarak, BM Genel Sekreteri’nin hakemliğini ve eş zamanlı referandumu kabul etti. Görüşme zemini başlatma için kuruldu. Bu koalisyon kurulur kurulmaz, Mehmet Ali Talat görüşmeci de oldu. Meclise referandum yasası sevk edildi” diye konuştu.

Söz konusu dönemde, halkın sokakta iktidar olduğunun altını çizen Soyer, “Sokakta çoğunlukta olan halk, Mecliste de çoğunluğa geçti, referandum yasası getirildi” dedi. “Siyasal mücadelede bir hedefe ulaşmak isterseniz hem sokak hem Meclis son derece önemlidir” diyen Soyer, bu ikisinin birlikteliği sağlanmaması durumunda bir sonuca ulaşılamayacağının altını çizdi. Ferdi Sabit Soyer, “1998-2003 arasında Kıbrıs Türk halkı sokakta iktidardı. Doğancı’dan yanan ateş, federal çözümün ateşiydi. Demokratik bir enerjinin yansımasıydı. Bu topraklarda yaşayan halkın iradesi, her şeyin üstündedir. Bunu savunmak hepimizin görevidir” diye ekledi.

Devamını Oku